193 sayılı Gelir Vergisi
Kanununun 65 inci maddesinin birinci fıkrasında her türlü serbest meslek
faaliyetinden doğan kazançların serbest meslek kazancı olduğu, maddenin ikinci fıkrasında ise serbest meslek
faaliyetinin; sermayeden ziyade şahsi mesaiye, ilmi veya mesleki bilgiye veya
ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın
şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması olduğu hüküm altına
alınmıştır.
Diğer taraftan, Gelir Vergisi Kanununun 37 nci maddesinin
birinci fıkrasında her türlü ticari ve sınai faaliyetlerden doğan kazançların
ticari kazanç olduğu, maddenin dördüncü fıkrasında ticari kazancın Vergi Usul Kanunu hükümlerine
ve bu kanunda yazılı gerçek (Bilanço veya işletme hesabı esası) veya basit
usullere göre tespit edildiği belirtilmiştir.
Aynı kanunun 85 inci maddesinde ise;
"Mükellefler, ikinci maddede yazılı kaynaklardan bir
takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratları için bu kanunda aksine
hüküm olmadıkça yıllık beyanname verirler. Bu kanuna göre beyanı gereken
gelirlerin yıllık beyannamede toplanması zorunludur.
Tacirlerle çiftçiler ve serbest meslek erbabı ticari,
zirai ve mesleki faaliyetlerinden kazanç temin etmemiş olsalar bile, yıllık
beyanname verirler. Bu hüküm şirketlerin faaliyet ve tasfiye dönemlerine şamil
olmak üzere kollektif şirket ortakları ile komanditeler hakkında da uygulanır…” hükümleri yer almıştır.
Söz konusu serbest meslek faaliyetinin bir işverene tabi ve belli bir işyerine bağlı olmaksızın şahsi
sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılması durumunda ise elde edilen
gelirin serbest meslek kazancı sayılarak serbest meslek kazancının tespitine
ilişkin hükümlere göre vergilendirilmesi gerekir. 213 sayılı Vergi Usul
Kanununun 172 nci maddesinde; serbest meslek erbabına defter tutma mecburiyeti
getirilmiş, 210 uncu maddesinde de serbest meslek erbabının serbest meslek
kazanç defteri tutacağı hüküm altına alınmış, 236 ıncı maddesinde ise “Serbest
meslek erbabı, meslek faaliyetlerine ilişkin her türlü tahsilatı için iki nüsha
serbest meslek makbuzu tanzim etmek ve bir nüshasını müşteriye vermek,
müşteride bu makbuzu istemek ve almak mecburiyetindedir.” hükmü
bulunmaktadır.
Ayrıca, söz konusu faaliyetin bir ticari organizasyon
içinde yapılması halinde ise, ticari kazanç olarak değerlendirilerek ticari
kazancın tespitine ilişkin hükümlere göre vergilendirilmesi gerekmektedir. 213
sayılı Vergi Usul Kanununun 227 nci maddesi gereğince, bu Kanuna göre tutulan
ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait olan kayıtların tevsiki
mecburi olduğundan, ticaret erbabınca 229 uncu maddesine göre satılan emtia
veya yapılan iş karşılığında, müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere
müşteriye ticari bir vesika olarak fatura düzenlenmesi, 177 nci maddede 6 bent
halinde sayılan şartlardan birini taşıması halinde bilanço esasına göre, aksi
takdirde işletme hesabı esasına göre defter tutulması gerekmektedir.
0 Yorumlar