5520 sayılı Kurumlar Vergisi
Kanununun 1 inci maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendi ile dernek veya
vakıflara ait iktisadi işletmeler vergi mükellefiyeti kapsamına alınmış olup,
aynı Kanunun 2 nci maddesinin beşinci fıkrasında da dernek veya vakıflara ait
veya bağlı olup faaliyetleri devamlı bulunan sermaye şirketi ve kooperatif
statüsünde bulunmayan ticari, sınai ve zirai işletmelerin iktisadi işletme
olduğu; altıncı fıkrasında ise dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmelerin
kazanç amacı gütmemeleri, faaliyetlerinin kanunla verilmiş görevler arasında
bulunması, tüzel kişiliklerinin olmaması, bağımsız muhasebelerinin ve
kendilerine ayrılmış sermayelerinin veya iş yerlerinin bulunmamasının
mükellefiyetlerini etkilemeyeceği; mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti
karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis
edilmesinin bunların iktisadi niteliğini değiştirmeyeceği hüküm altına
alınmıştır
Dernekler
tüzel kişilikleri itibariyle kurumlar vergisi mükellefi olmamakla birlikte,
dernek tüzel kişiliğine bağlı iktisadi işletme oluşturacak nitelikte devamlı
ticari, sınai ve zirai faaliyetlerin kurumlar vergisine tabi tutulması
gerekecektir.
03.04.2007 tarih ve 26482 sayılı
Resmi Gazete'de yayımlanan 1 seri no.lu Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin
"Dernek veya vakıflara ait iktisadi işletmeler" başlıklı (2.4)
bölümünde iktisadi işletmenin tanımı içinde yer alan ve devamlı olarak yapılan
ticari, sınai veya zirai faaliyetten söz edebilmek için bu işletmenin tedavül
ekonomisine katılması, başka bir ifadeyle işletmede üretilen veya alınan
malların veya verilen hizmetin bir bedel karşılığı satılmış olması gerektiği,
aksi halde diğer unsurlar var olsa dahi bir iktisadi işletmenin varlığından söz
edilemeyeceği ifade edilmiştir.
İktisadi işletmenin belirgin
özellikleri; bağlılık, devamlılık ve faaliyetin ticari, sınai veya zirai bir
mahiyet arz etmesidir. Diğer bir anlatımla iktisadi işletmenin unsurları,
ticari faaliyetin de temel özelliklerinden olan, bir organizasyona bağlı olarak
piyasa ekonomisi içerisinde bedel karşılığı mal alım-satımı, imalatı ya da
hizmet ifaları gibi faaliyetlerdir. Kanun, bu gibi halleri tek tek saymak
yerine, dernek ya da vakıf tarafından piyasa ekonomisi içerisinde icra edilen
tüm iktisadi faaliyetleri kapsama almıştır.
Öte yandan, Gelir Vergisi
Kanununun (GVK) 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (5/b) bendinde, vakıflara
(mazbut vakıflar hariç) ve derneklere ait gayrimenkullerin kiralanması
karşılığında GVK 94 maddede sayılan kişi ve kurumlarca yapılan kira
ödemelerinden %20 oranında tevkifat yapılacağı hüküm altına alınmıştır.
Ayrıca, 1 seri no.lu Kurumlar
Vergisi Genel Tebliğinin, "Dernek veya vakıflara ait taşınmazların
kiralanması karşılığında yapılan kira ödemeleri" başlıklı (15.3.2.2.)
bölümünde,
"Gelir
Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının (5) numaralı bendi
uyarınca, vakıflara (mazbut vakıflar hariç) ve derneklere ait taşınmazların
kiralanması karşılığında, bunlara yapılan kira ödemelerinden gelir vergisi
kesintisi yapılmaktadır.
Bu kesintinin yapılmasında,
kendisine kira ödemesinde bulunulan derneğin, kamuya yararlı dernek ya da
vakfın Bakanlar Kurulunca vergi muafiyeti tanınmış vakıf olması önem arz
etmemektedir. Başka bir deyişle, mazbut vakıflar hariç, hiçbir ayrım
yapılmaksızın tüm dernek veya vakıflara ödenen kira bedellerinden bu kesintinin
yapılması gerekmektedir."
açıklamalarına yer verilmiştir.
Buna göre, mülkiyeti Derneğinize
ait gayrimenkulün kiraya verilmesi faaliyetinin, ticari bir organizasyona bağlı
olmaksızın yapılması halinde Derneğinize bağlı bir iktisadi işletme
oluşmayacağından söz konusu gayrimenkulü kiralayan tarafından, kira
ödemelerinden yapılan tevkifat nihai vergilendirme olacaktır. Ancak sözü edilen
gayrimenkul kiralama faaliyetinin ticari bir organizasyon (iş yeri açılması,
personel istihdamı gibi) çerçevesinde yapılması durumunda Derneğinize ait bir
iktisadi işletme oluşacağından, bu iktisadi işletme nezdinde kurumlar vergisi
mükellefiyeti tesis edilmesi ve dolayısıyla söz konusu gayrimenkulün kiraya
verilmesi sonucu elde edilen gelirler için ilgili hesap dönemine ait kurumlar vergisi
beyannamesi ile beyan edilmesi gerekecektir.
Öte yandan, 5520 sayılı Kurumlar
Vergisi Kanununa 5766 sayılı Kanunla eklenen geçici 2 nci maddenin birinci
fıkrasının (a) bendiyle, 1/1/2008 - 31/12/2020(6655 sayılı Kanunun 7
nci maddesiyle değişen ibare. Yürürlük; 01.01.2016) tarihleri arasında
uygulanmak üzere, dernek veya vakıflarca elde edilen Gelir Vergisi Kanununun 94
üncü maddesinin (5) numaralı bendi ve geçici 67 nci maddesi kapsamında kesinti
suretiyle vergilendirilmiş kazanç ve iratlar dolayısıyla iktisadi işletme
oluşmayacağı hüküm altına alınmıştır.
Bu düzenleme ile dernek veya
vakıflar ile vergi uygulamalarında dernek veya vakıf olarak değerlendirilen
kurum ve kuruluşların elde ettikleri gelirlerin münhasıran Gelir Vergisi
Kanununun 94 üncü maddesinin (5) numaralı bendi ve geçici 67 nci maddesi
kapsamında kesinti suretiyle vergilendirilmiş kazanç ve iratlardan ibaret
olması halinde, elde edilen bu gelirler dolayısıyla, 1/1/2008 - 31/12/2020
tarihleri arasında dernek veya vakfa bağlı iktisadi işletme oluşması söz konusu
olmayacağından, bu süre zarfında anılan gelirler nedeniyle dernek veya vakıf
adına kurumlar vergisi mükellefiyeti tesis edilmeyecektir.
Bu
durumda, mülkiyeti Derneğinize ait olan gayrimenkulün, anılan Genel Tebliğde
belirtilen şekilde ticari bir organizasyona bağlı olmaksızın yapılan kiralama
faaliyetinin ticari bir nitelik taşımaması nedeniyle iktisadi işletme
oluşmamakta, söz konusu gayrimenkulün Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü
maddesinde tevkifat yapmaya mecbur olan kişi ve kurumlar tarafından kiralanması durumunda ödenen kira bedeli
üzerinden gelir vergisi tevkifatı yapılması gerekmektedir. Buna karşın gayrimenkulün Gelir Vergisi Kanunu 94 üncü
maddesinde sayılmayanlar tarafından kiralanması durumunda ise gelir vergisi
tevkifatı yapılmaması gerekmektedir.
2.KATMA DEĞER VERGİSİ KANUNU YÖNÜNDEN DEĞERLENDİRME
3065 Sayılı Katma
Değer Vergisi (KDV) Kanununun 1/1 inci maddesinde; Türkiye'de ticari, sınai,
zirai faaliyet ve serbest meslek faaliyeti çerçevesinde yapılan teslim ve
hizmetlerin KDV'ye tabi olduğu,
1/3-f maddesinde; Gelir Vergisi
Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakların kiralanması
işlemlerinin KDV'ye tabi olduğu,
8/1-h maddesinde; Gelir
Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakları kiraya
verenlerin verginin mükellefi olduğu,
17/4-d maddesinde;
İktisadi işletmelere dahil olmayan gayrimenkullerin kiralanması işlemlerinin
KDV'den istisna olduğu,
hükümlerine yer verilmiştir.
Buna göre, Derneğin iktisadi işletme mahiyetinde olmayan gayrimenkulünün kiraya verilmesi KDV
Kanununun 17/4-d maddesi gereği KDV'den istisna olacak ancak, söz konusu
gayrimenkulün ticari bir organizasyon dahilinde kiraya verilmesi halinde ise
bir iktisadi işletme oluşması söz konusu olacağından elde edilen kira geliri
üzerinden genel oranda (%18) KDV hesaplanacaktır.
0 Yorumlar